Son günlerde her birimizin evinde yaşanan en büyük sıkıntıların başında çocuklarımızın ev ödevleri ve bu ödevlerin yapılma süreci gelmektedir. Ödev derste öğrenilen konuların tekrar edilmesi ve ertesi güne hazırlık yapılabilmesi amacıyla öğrenciye verilen bir sorumluluktur aslında.
Son günlerde her birimizin evinde yaşanan en büyük sıkıntıların başında çocuklarımızın ev ödevleri ve bu ödevlerin yapılma süreci gelmektedir. Ödev derste öğrenilen konuların tekrar edilmesi ve ertesi güne hazırlık yapılabilmesi amacıyla öğrenciye verilen bir sorumluluktur aslında.
Birçok ebeveyn çocuklarının verdiği uğraşı gördükten sonra onlara “kıyamaz” ve onların ödevlerine yardım etmeye başlar. Çocuğunuzun ödevinde ona destek olmanız tabii ki sorun değil, sorun olan bu desteğin ölçüsüdür. Öyle ki günün sonunda ebeveynler ödevin tamamını yapmış, çocuğa ise sadece ismini yazmak kalmıştır.
Bir diğer durum ise, ödev yaparken zorlanan çocuklarına konuyu kendi bildiği şekilde anlatmaya çalışan velilerimizin yaşadığı sıkıntılı süreçtir. Her yıl değişen müfredatlar göz önüne alındığında, bizim yıllar önce öğrendiğimiz bir konuyu bu günün şartlarında çocuğumuza anlatmaya çalışmak ne kadar doğrudur? Sonuçta konuyu çocuğumuzun bilmediği, henüz kavrayamayacağı bir yöntemle öğretmeye çalışan, bir de anlamayınca onunla çatışan ve anne-baba-çocuk ilişkisi zarar gören yine bizler olmaktayız.
Aslında bu durum, yardım etmeye çalışırken çocuğun gelişimine engel olma durumudur ve birçoğumuzun bildiği kozadan çıkmaya çalışan kelebek hikâyesini çağrıştırır. Nasıl ki kozasından çabalayarak çıkmaya çalışan kelebeğe kozası kesilerek yardım edildiğinde kelebek dışarı çıkar ancak o çabalama evresini yaşamadığı için kanatları yeterince güçlenmez, büzüşük kalır ve uçamazsa; ebeveynlerin de çocuklarını karşılaştıkları zorluklardan kurtarmak adına onların görevlerini üstlenmeleri, kendi çocuklarının gelişimini engeller, onlara zarar verir.
Peki, hiç mi destek olunmamalı?
Tabii ki ödevlerini yaparken çocuklarınıza destek olmalısınız. Onlar da anlamadığı yerleri size sorabilmeli, sizden destek isteyebilmeli. Ama ne kadar müdahale edeceğiniz konusunda ölçüyü doğru belirlemelisiniz.
İzin verin, çocuklarınızın öz güveni, sorumluluk bilinci ve sadece araştırarak, deneyerek, yaparak geliştirebileceği özellikleri okul aracılığıyla gelişsin. Çocuğunuzun yapamaması, onu diğer çocuklardan eksik kılmaz ya da okulda onu kötü bir duruma düşürmez. Yapamadığı durumlarda öğretmeninin desteği ile zaten sorunu çözecektir. Ancak sizin “o yapmış gibi” göstermeniz çocuğunuzda o konunun hep “bilinmez” olarak kalmasına yol açacaktır.
Unutmayın! O ödevler sizin değil! Siz zaten o konuları biliyorsunuz, bırakın çocuğunuz da kendi çabasıyla öğrensin. Onun kendini geliştirmesine izin verin.
Yükselen Koleji Ortaokul Müdürü
Elif Altındal